10 Ağustos 2007 Cuma

transformers-armada




Evet 90larda çocuk olan birçok insan için bu başlığın büyük bir önemi vardır sanırım...

80lerde marvel comics in çıkarttığı bu muhteşem seri o zamanlarda en az spider-man kadar meşhurdu.

Çizgi filmi 90lı yıllarda star kanalında yayınlanmıştı.

Bu transformers ı açıklamak gerekirse; cybertron isimli bir gezegende yaşayan bu robotumsu arkadaşlar autobotlar ın gezegeni korumasıyla muhteşem bir hayat yaşamaktadırlar, ancak bu autobotlar düşmanları deception larla ezeli bir rekabet içindedirler... bu arkadaşlar şekil değiştirebilirler, örneğin autobotların başındaki optimus prime bir tıra, deceptionların başındaki megatron ise bir tank a dönüşebilmektedir.

Asıl açıklamak istediğim transformers marveldan ayrıldıktan sonra dreamwave isimli yayın şirketinin altında yayınlanmaya devam etti ve burda 2 çok önemli seri yayınladı bunlardan biri transformers-armada diğeri transformers-energon şimdi size armadayı açıklamak istiyorum.


İlk sayılarda Chris Sarracini nin yazdığı, James Raiz in çizdiği, Rob Armstrong ve Erik Sander ın renklendirdiği armada. Daha sonra Simon Furman, Don Fiueroa, Guido Guidi nin elinden geçiyor. Hikaye ve çizim olarak gerçekten çok iyi, tabi yüzyılın çizgiromanı değil ama bence transformers sevenlerin kesinlikle okuması gereken bir seri...

Hikayesine değinecek olursak; cybertron gezegeninde barış hakimken, deception lar birden mini-con* köylerine baskınlar yapıp güçsüz mini-con ları kaçırarak onları köle gibi kullanmaya başlıyorlar. Bir saldırıda ellerinden kurtulan “sparkplug” isimli mini-con başka mini-con lar tarafından kurtarılıyor ve onu kurtaranların yaptığı bir uzay gemisi ile deception üssüne gidip diğer mini-con ları kurtarıyor. Geri dönerken oluşan bir kaza sonucu dünyaya düşüyorlar ve milyonlarca yıl yeraltında kalıyorlar. Günümüz zamanında bu gemiyi yanlışlıkla bulan birkaç genç onları uyandırıyor.

Hala mini-con ların peşinde olan megatron ve deceptionlar onları durdurmaya çalışan optimus prime ve autobotlar. Dünyaya geliyor ve şenlik başlıyor...

*mini-con: transformerlardan daha küçük ve güçsüz ama onlarla birleştiklerinde onlara muazzam bir güç sağlağan küçük robotlar, teknik işlerde çok başarılılar tamirat olsun, imalat olsun ellerinden her iş geliyor.


25 Temmuz 2007 Çarşamba

the adventures of pete and pete

THE ADVENTURES OF PETE & PETE

İlk başlarda bir dakikalık kısa bölümler halinde ortaya çıkan sonra beğenilmesi üzerine bizim türkiyede izleyebildiğimiz haline kavuşan muhteşem nickelodeon harikası. Will McRobb Chris Viscardi tarafından yaratılmıştır.93-96 arasında 3sezon devam eden dizi oyuncuların büyüyüp çocukluktan uzaklaştıkları öne sürülüp yayından kaldırılmıştır. Türkiyede 96-97de o zamanın muhteşem kanalı nickelodeon tarafından yayınlandı. Öncesinde yayınlanan grunge özentisi clarissa hiçbir zaman pete and pete dizisinin yerini tutamadı. Her bölüm yaklaşık 30dk sürerdi.

Dizi simpsons ın springfield ı gibi var olmayan “wellsville” kasabasında geçer. Aslında new jersey in kuzeyinde çekilmiştir. Aynı ismi taşıyan iki erkek kardeşin aile, arkadaş problemlerini olabilcek en absürd şekilde anlatır.

Kararterleri biraz tanıtalım:

Pete Wrigley(büyük): genelde dizide hikayeler bunun ağzından anlatılırdı. Kendine göre gençlik sorunları yaşayan bir amerikan gencini canlandırıyordu. Sanırım dizideki en normal karakter o’ydu.

Pete Wrigley(küçük): kardeşinden 4 yaş küçüktür. Sürekli bir olay yaratma peşindedir. Kafasından hiç çıkarmadığı kırmızı ekoseli(ekose deseninin tam ne olduğundan emin değilim) bir şapkası vardı. Duş alırken bile kafasından çıkarmamıştır, hatta kağıtkesiği diye bi düşmanı şapkanın önünü kestiğinde duct-tape* ile bantlayıp yine takmıştı.( Duct-tape*: amerikada dizilerde, filmlerde hep kullanılan gri bant.)

Petunia: küçük pete in kolundaki dövme.

Artie: dünyanın en güçlü adamı olan artie, küçük pete in en yakın arkadaşıydı. Taşınabilir bir tuvalette yaşardı. Spastik hareketler yapardı. Koltukaltından çıkan “part” “port” sesini, lastiklerin içindeki havanın kokusunu çok severdi…

Ellen Josephine Hickle: büyük pete in en yakın arkadaşıydı bazen aralarında duygusal yakınlaşmalar gözlendiysede pete onu hep “kız olan bir arkadaş” olarak nitelendirdi.

Theodore "Teddy" L. Forzman: büyük pete in bir arkadaşı. Çok ilginç bir çocuktur. En sevdiği spor, yürüyüştü, öyle sokaklarda hızlı hızlı yürürdü. Konuşmaların sonunda exellenté! Derdi, tipik uyuz işte. Yanlış hatırlamıyorsam fasulyeye karşı bir zafiyeti vardı.

Nona F. Mecklenberg: artie gittikten sonra küçük pete in en yakın arkadaşı. Kolu sürekli alçıdaydı. Ama kolunda bir problem yoktu alçıyı istediği zaman çıkartırdı. babası rolünü iggy pop oynamıştır!

Monica Perling: küçük pete in bir arkadaşı, kendisi muhteşem bir izciydi. Dövüş sanatlarında da ustaydı.

Wayne Pardue: Amerikalıların “nerd” dediği inek tipli bir çocuktu. Sürekli üzerinde “1” yazan bir formayı giyerdi. Monica ya gönlünü kaptırmıştı. Sakardı her şeyi bir anda berbat edebilirdi.

“Endless” Mike Hellstrom: büyük pete in en büyük düşmanı. Pete ile bir güreş müsabakasında karşılaşabilmek için bir böbreğini gözünü kırpmadan vermişti. Sürekli sınıfta kalan serseri tipli bir karakterdi…

Fran “koltukaltı”(pitstain): küçük pete in en büyük düşmanı. Ter bezlerindeki bir problem yüzünden sürekli terlerdi. Küçük pete bu yüzden ona koltukaltı(pitstain) ismini takmıştır. Nona ya aşıktı. 2 tane yardımcısı vardı.

Kağıt kesiği(papercut): küçük pete in başka bir düşmanı. Bu çocuk origami ustasıydı, yanlış hatırlamıyorsam kağıttan yaptığı bi televizyonu bile vardı. Taş kağıt makas oyununda sürekli kağıt derdi, küçük pete in makas demesiyle oyunu kaybetmişti ve pete e düşman olmuştu.

Mr. Tastee: kafasında sürekli bir maskeyle dolaşan bu gizemli adam kasabanın dondurmacısıdır. Bu adam wellsville çocuklarına yazı ifade eder. Onun dondurma arabasının (tastee-mobil) tatlı müziği bütün wellsville çocuklarını kendinden geçirir.

Dizinin müzikleri de muhtşemdi. Luscious jackson(şiddetle tavsiye ederim(bir bölümde balo grubu olarak çalmışlardır)), the 6ths, the magnetic fields, drop nineteens, racecar, polaris(açılış şarkısı hey sandy nin sahipleri) müzikleri yapan gruplardan sadece bir kaçıdır. Çalan grupların gelen olarak tarzını o zamanların popüler akımı grunge olarak niteledirebiliriz.

Bu dizide unutulmaması gereken bir şey daha vardı o da “krebstar”. Looney toons ta nasıl her şey “acme” marka ise bu dizide de her şey “krebstar” markadır. Ve wellsville de yaşayan herkes bu markayı kullanmaktan müthiş bir gurur duyar. Krebstar fenerden ayakkabıya çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Hatta “dance fever”(küçük pete in dans edememesini konu alan bölüm) bölümünde marshall anfilerin üzerine krebstar yazarak beni kendimden geçirmişlerdir.